Şuanda 84 konuk çevrimiçi
BugünBugün2940
DünDün3412
Bu haftaBu hafta25538
Bu ayBu ay51176
ToplamToplam10761976
Demokratik Almanya Cumhuriyeti tekrarlama PDF Yazdır e-Posta
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 15 Ağustos 2024 19:32


1989 Berlin Duvarı kitabı sosyalist ülkelerin tarihi konusunda yazdığım ilk kitaptı. 2005’te yayınlandı. İki baskı yaptı. Basılı olarak tiraj en az 3000 filandır sanıyorum. İlk baskı 2000 idi, ikincisini bilmiyorum, tahmin ediyorum.

Bence değeri bilinen bir kitap oldu çünkü SBF’de yardımcı ders kitabı olarak kabul edildi. Kitlesel tüketim zaten beklemiyordum. Adımı görünce kitabı okumaktan vazgeçecek devrimcileri de biliyordum. Onlar okumasın, zaten her şeyi biliyorlar!

Dikkatli okurlar yıllarca SED (Almanya Sosyalist Birlik Partisi) genel sekreterliği yapmış Walter Ulbricht’e olan sempatimi görmüşlerdir. Yüksek makamda bulunmasına rağmen düşüncelerini açıklamaktan çekinmeyen ve bunlar için gerekirse eyleme de geçen insanları severim. Bu bir karakter özelliğidir. Che Guevara da böyledir. Küba devrimini gerçekleştiren ön plandaki kişilerden bir tanesi, sanayi bakanı, dünyaca tanınıyor ve Bolivya dağlarına gidiyor (daha önce Kongo’ya gidecek ve tam bir başarısızlık yaşanacaktır).

Konuyla ilgili Che Guevara – Kısa Uzun Bir Hayat kitabına bakabilirsiniz.

www.enginerkinerkitaplar.blogspot.com veya Drive’da Engin Erkiner Kitaplar arayarak bulabilirsiniz.

Ulbricht Kapital’in yayınlanmasının 100. yılında sosyalizmin uzun süreceğini ve bu nedenle de ayrı bir toplumsal-ekonomik sistem olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyince kıyamet kopar. Burada sosyalizmle komünizm ayrılmaktadır. Marx-Engels’in sosyalizm-komünizm ilişkisi anlayışına ters bir görüştür. SED Politik Bürosu başkaldırır, SBKP’nin de müdahalesiyle Ulbricht adı büyük özünde ise göstermelik bir göreve atanır, yerine Eric Honecker geçer.

Ulbricht’in saptaması doğrudur, kitapta da belirtmiştim.

Kitapta belirtmemiştim ama SBKP (Genel Sekreter Brejnev) ile Ulbricht’in arası iyi değildir.

Ulbricht sosyalizmin üretici güçlerin geliştirilmesinde kapitalizmden geride kaldığını görüyor ve SBKP’ye sürekli öneriler yapıyordu. Teknik elemanların ücretleri yükseltilmeli, daha gelişmiş teknolojiye yönelik yatırımlar yapılmalıydı. 17 milyonluk küçük bir ülke olan DAC bu işi kendi başına yapamazdı.

Ulbricht’ten zaten pek hoşlanmıyorlardı.

Şimdi –ne zaman biter bilmiyorum, sadece başlamayı anlatıyorum- Ulbricht’in biyografisini daha ayrıntılı öğreneceğim gibi, Ulbricht’ten Honecker’e geçiş dönemini de inceleyeceğim.

Tahmin edebileceğiniz gibi iki konuda da Almancada çok kaynak var. İyilerini seçmek gerekiyor.

Nevi şahsına münhasır bir kişi olan Ulbricht böyle olmasaydı görüşlerini açıklayıp yerini tehlikeye atmazdı.

Bu bilgiden önce kişilikle ilgilidir.

Ulbricht’in eşinin saptaması da böyledir.

Tahmin edebileceğiniz gibi SED’de pek sevilen birisi değilmiş…