Engin Erkiner
Ukrayna savaşında dönüm noktası (284) | |
Diğer Yazıları |
En yeni yazılar
Bugün | 2949 | |
Dün | 3412 | |
Bu hafta | 25547 | |
Bu ay | 51185 | |
Toplam | 10761985 |
Konuk Yazılar
İrfan Dayıoğlu - Seçme Yazılar | |
Bütün Yazılar |
Genele hitap edebilmek... |
Engin Erkiner tarafından yazıldı |
Pazar, 29 Eylül 2024 15:36 |
Dün Köln’de tutsaklarla dayanışmayla ilgili paneldeydim. Ek olarak depremle ilgili sergi de açılmıştı. Uzun zamandır görüşemediğim Adil Okay ile konuştuk. Değişik sosyalist örgütler şunu soruyormuş: görülmüştür.org olarak bu işi nasıl yapıyorsunuz? Uzun zamandır sürüyor, herkes tanıyor, çok yerde sergi açıyorsunuz, panellere katılıyorsunuz. Biz yapamıyoruz, siz nasıl yapıyorsunuz? Aynı anlayışla yıllardır Avrupa ülkelerinde karşılaştığım için o açıklama yapmadan ben cevaplandırdım: Çünkü konuya faydacı yaklaşıyorlar. “Benim tutsağım iyidir” anlayışıyla yaklaşıyorlar. Başka konularda da önce genele hitap etmeyi öğrenebilselerdi, kendileri de başarılı olurdu. Hapishanelerdeki mücadele, yaşanılan büyük ihlaller, 30 yıllık mahpusların değişik gerekçelerle tahliye edilmemesi konusunda kamuoyu ilgisi hiç fena değil… Bunun sağlanmasında yıllarca süren faaliyetin önemli katkısı oldu. Panelde Cumartesi Anneleri’nden birisi şöyle dedi: bizlerin aylarca süren eylemlerinden sonra ülkede faili meçhuller ortadan kalkmadı ama hissedilir derecede azaldı. Cumartesi Anneleri de kaybedilenler arasında ayrım yapmadan, bu durumda olan herkesi gündeme getirdiler. Örgütlerin “biz neden yapamıyoruz?” sorusunu sormaları gerekir ama bunu yapabileceklerini beklemiyorum. Neden küçük ve herhangi bir örgüte bağlı olmayan gruplar yapabiliyor, biz yapamıyoruz? Mesele sayıysa eğer, daha iyi yapabilmeleri gerekir. Örgütten önce performansa bakmak gerekir. Adı örgüt ama performansı çok kötü… Benzer soruyla birkaç kere ben de karşılaştım. Üretim kapasitene yetişebilecek örgüt yok. Hem değişik konularda hem de sürekli üretiyorsun. Şimdilik 61 kitap, 281 video ve çok sayıda konu var. Bu nasıl oluyor? Bunun için önce yoğun öğrenme süreci gerekir. Doğa bilimlerinde, sosyal bilimlerde ve zihin bilimlerinde diyeyim (Geisteswissenschaft) üç üniversite bitirdim. İngilizce ve Almancayı politik, sosyolojik ve felsefi metinleri okuyabilecek kadar biliyorum. Eklemek gerek; sürekli öğreniyorum. Şansıma kaynak sorunum da yok… Her konuda çok sayıda kaynak bulunan Goethe Üniversitesi kitaplığından yararlanabiliyorum. Tabii o kitapları okuyabilmeniz için yeterli dil bilgisine sahip olmanız gerekiyor. Yapabilmenin yöntemi budur. Siz de yapın, siz de başarırsınız. Hepsinden önemlisi; genele hitap etmesini bileceksiniz. Bunu yapabilirseniz, bir süre sonra o alanın başvuru kaynağı olursunuz.
O kadar zaman kim bekleyecek, kim uğraşacak diyorsanız; iyisi mi olduğunuz gibi kalın derim… |