Solda ittifak arayışları Yazdır
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 21 Kasım 2021 10:27


AKP merkezli ittifak ile, CHP merkezli olanın dışında üçüncü bir güç merkezinin oluşturulması çabası şu günlerde söz düzeyinde hız kazandı. Somut sonuç yok, olacak gibi de görünmüyor. Veya şöyle diyeyim: çıkacak somut sonuç güçler dengesinde önemli bir etki yaratmayacaktır.

Politikada isteklerini gerçekler yerine koyan ve uçuşa geçen örnekleri –son olarak Erkan Baş- yeniden gördük. “Milyonlar böyle bir ittifakı bekliyormuş,” bak sen!

Böyle durumlarda aklıma politik olarak da yorumlanabilecek şu fıkra gelir:

Adamın birisi köpekten korkarmış. Ziyaretine gittiği arkadaşındaki köpek sürekli havlıyor, bu nedenle içeriye giremiyormuş.

Arkadaşı, “Korkma, demiş, biliyorsun, havlayan köpek ısırmaz.”

Adam da, “Bunu ben biliyorum da köpek de biliyor mu acaba?” demiş.

Benzeri uçuş örneklerini geçmişte de yaşamıştık.

Bir zamanlar ÖDP vardı ve bunun da Genel Sekreteri Yıldırım Kaya. Tanıştık, anti sosyalist bir kişiydi. Hangi yıl hatırlamıyorum ama ÖDP’nin ilk kez katıldığı genel seçimde partinin yüzde 10 barajını zorlayacağını iddia ediyordu.

Sonuç malum, ÖDP sıfır virgül ile başlayan sonuç almıştı.

Erkan Baş dahil kişilerin söylediklerine inandıklarını varsayalım. Bu durumda çevrelerinden öğrendiklerini genelleştiriyorlar demektir. Bu ise objektif politik değerlendirme yapmanın önünde büyük engeldir.

İletişim imkanlarının genişlemesinin yararlarından birisi de kimin, nerede, ne yaptığının yaklaşık bilinmesi oldu. Sol partilerin tabanlarının durumu, özellikle nerede örgütlü oldukları yaklaşık biliniyor. Diyelim 20-25 yıl önce bu konuda palavra atmak daha kolaydı, şimdi tutmuyor.

HDP, TİP, Sol Parti, EMEP, TKP ve daha başka isimler sol ittifak oluşturulması için sayılıyor.

Öncelikle bir konuda açık olmak gerekir: HDP sosyalist bir parti değildir, böyle bir iddiası da yoktur. Bir partinin içinde sosyalistlerin bulunması, o partinin sosyalist olduğu anlamına gelmez.

Sol ittifak HDP’yi içerecek şekilde düşünülüyor olsa gerektir. Diğer partilerin hepsinin oy oranlarının toplamı –abartmalı bir hesaplamayla- yüzde 3’ü geçmez.

Hayalcilik buradan başlıyor…

Sol Parti ve TKP, HDP ile seçim ittifakı bile yapmaz.

Bunun şimdiye kadarki pratikten biliniyor olması gerekir.

EMEP’te derseniz her numara bulunur, denilirse yeridir.

Hatırlayın, bu partiden HDP içinde bir milletvekili vardı. Adını tam hatırlamıyorum ama galiba Levent idi. HDP’nin –partinin o zamanki adı farklı olabilir ama neyi kastettiğimi anlıyorsunuz- merkez organının bir konudaki kararına karşı EMEP’in nasıl militan bir sosyalist olduğunu göstermek amacıyla –bu partinin kararı uyarınca- farklı tutum almış, HDP de isabetli bir kararla kişiyi bir daha aday göstermemişti.

EMEP ise –eli mahkum- seçimde yine HDP’yi desteklemek kararı almıştı.

Kendi başına seçime girse alacağı oy yüzde sıfır virgül bilmem kaç, bunu kendileri de biliyor.

Tablo budur ve bu tablonun Facebook sayfalarında “solda birlik” söylevleriyle değişmeyeceği de herhalde ortadadır.

Tek gerçekçi çözüm, HDP ile uzun vadeli olmayan geçici seçim ittifakı yapılmasıdır. Sol partilerin bir bölümü, başka seçenekleri bulunmadığı için, buna zaten hazırdır.

Ek olarak HDP’nin de böyle bir ittifakı gönülden istediğini düşünmeyin. HDP çevresinde “Türk soluna küfür etmekten” başka becerisi bulunmayan Kürtler vardır ve sayıları da az değildir.

HDP sadece Kürtler tarafından seçilseydi, alabileceği oy oranı en fazla yüzde 7 idi.

Oy oranı seçim araştırmalarında yüzde 11-12 olarak görünüyor ise, aradaki yüzde 4-5 fark Türklerin oylarından gelmektedir.

Burada şunu unutmamak gerekir: HDP’yi seçen Türklerin büyük bölümü şu veya bu sol partiden değil, örgütler dışında kalan solculardır, demokratlardır vb.

Kürtlerin bir bölümü homurdanabilir ama HDP’nin de Türk soluna açık olmaktan başka çaresi bulunmamaktadır. Kendi başına seçim barajını geçebilseydi, kendi başına iş yapardı. Buna hiç şüpheniz olmasın!

Tek gerçekçi alternatif geçici seçim ittifakı olarak görünmektedir.