Bir anma günü Yazdır
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cumartesi, 21 Nisan 2018 07:06


Bugün 21 Nisan…

38 yıl önce bugün, 21 Nisan 1980 Pazartesi günü İstanbul Çemberlitaş’ta 23 kişi cezaevi arabasından kendimizi tahliye etmiştik. 21 politik iki de adli tutuklu vardı aramızda…

Kaçışın hemen ardından Kurtuluş’tan Macit isminde bir arkadaş yakalanır. Adli tutuklulardan bir tanesi de yakındaki Kapalıçarşı’ya girer ama kapıların kapatılması ardından yapılan kimlik kontrolünde yakalanacaktır.

Kaçıştan hemen sonra başka yakalanan yoktur.

Kaçıştan yaklaşık sekiz ay sonra İbrahim Büyüker yakalanacaktır.

Kaçanlardan Ramazan Yukarıgöz Akyazı’da yapılan kuyumcu soygunundan sonra yakalanacak ve üç yoldaşıyla birlikte idam edilecektir.

Başka yakalanan oldu mu, olabilir ama kaçanlar değişik örgütlerden olduğu için yeterli bilgim bulunmuyor. Büyük çoğunluk hiç yakalanmadı, bunu biliyorum.

Kaçanlardan bir bölümü –İbrahim Büyüker gibi- yıllar sonra hastalık nedeniyle hayatını kaybedecektir.

Abdülkadir Konuk’un bir romanına konu olan bu firarın ilginç yanlarından bir tanesi de zamanın Adalet Bakanı basın toplantısında “Artık kimse kaçamayacak” diye açıklama yaparken gerçekleşmesidir. Toplantı yeri de Cağaloğlu’dur yani kaçış yerine yakındır.

İstanbul’u tanırım. Cezaevi arabasından atladıktan sonra hemen ara sokaklardan birisine girip hızla Eminönü’ne doğru yürümeye başladım. Kısa süre sonra bölge polis tarafından çevrilecekti, bir an önce Eminönü, oradan Tünel’e ve oradan Taksim’e ulaşmam gerekiyordu.

Ara sokaklarda bir ara yolumu kaybeder gibi oldum. O yıllarda soygunları önlemek için bankaların önünde jandarma beklerdi. Bir jandarmaya Eminönü yolunu sordum, sağolsun yardımcı oldu ama başka bir sıkıntı çıktı: Yıllardır hiç durmadan yürümeye alışmamış vücut yürümekte zorlanıyordu. Zorlanarak da olsa Tünel’in Karaköy girişine ulaşacaktım…

Firardan iki yıl kadar sonra, beklediğim gibi, mahkeme sonuçlanacak ve müebbet hapis cezası alacaktım.