"Marjinal Türk solu" Yazdır
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Perşembe, 24 Mayıs 2018 05:21


“Marjinal Türk solunun HDP’de büyük etkisi var” belirlemesini bazı Kürt çevrelerinden halen duymak mümkündür. Sadece belirleme yapıyorlar ama “neden” diye sormuyorlar.

HDP kendisini “Kürt partisi” olarak değil, “sol bir parti” olarak tanımlamaktadır.

Sol’u marksist soldan ibaret sananların dünyaya şöyle bir bakmasında yarar vardır.

HDP için belirleyici olan sol ya da sola açık olmaktır; Kürt olmak değildir.

Kürt halkının önemli sorunlarının olması bu gerçeği değiştirmiyor.

HDP ile ilgili olarak “Kürtler Kürtleri tutmuyor” veya “Kürtler tasfiye ediliyor” gibi belirlemeler yapanların bu gerçeği unutmamalarında yarar vardır diyeceğim ama bunun boşuna olduğunu da biliyorum.

Bir partinin içinde çok sayıda Kürtün bulunması, o partinin kendisini “Kürt partisi” olarak görmesini gerektirmez.

HDP’yi Türk solundan fazla etkilenmekle eleştirenlerin ise solla ilgisi bulunmuyor. Mücadele Kürt olmak ya da olmamaktan çok solda olup olmamakla ilgilidir.

Ek olarak, HDP’yi Kürtlerden uzaklaşmakla eleştirenlere, ülkenin en büyük Kürt partisinin HDP değil AKP olduğunu belirtmek gerekir.

HDP seçmeninin çoğunluğu Kürttür ama buradan HDP’nin Kürtlerden en fazla oy alan parti olduğu sonucu çıkmaz.

25 yıl önce “Kürt sorunu” denildiğinde akla belirli bir bölge ve burada bulunan 10-12 il gelirdi. Bazı kişilerin kafasının o dönemde kaldığı anlaşılıyor…

2002’de AKP iktidarından sonra durum değişti. AKP o illerde bile halen ikinci parti durumundadır. Dahası, ülkenin en büyük Kürt kenti yıllardan beri Diyarbakır değil İstanbul’dur. Ülkedeki Kürt nüfusunun yarıdan fazlası da batı ve güneydeki büyük kentlerde ve çevresinde yaşamaktadır. Kürt nüfus 25 yıl öncesinden farklı olarak ülkeye dağılmış durumdadır ve bu dağılma onların politik tercihlerini doğal olarak etkilemiştir.

Sürekli olarak Kürtlerden söz edenler, AKP’nin en büyük Kürt partisi olduğunu unutmamalıdır. Kürt olmak sizler için öncelikli ise, yeriniz HDP değil AKP’dir.

Bazıları HDP’yi sol olarak görmeyebilir; olabilir, onlar CHP’yi sol olarak görmeyi sürdürsünler. “CHP’yi sürekli sağa kaymakla” eleştirmeye de devam etsinler… Kılıçdaroğlu ve CHP MYK’sı milletvekili aday listesindeki sol görünümlü adayların büyük bölümünü tasfiye etti. “Sol görünümlü” diyorum çünkü bu insanların solcu olduklarına hiçbir zaman inanmadım. Bu insanların işlevi “partide sol da var” görünümü vermekle sınırlıydı. Anlaşılan İyi Parti ile ittifak yapan CHP’nin bunlara ihtiyacı kalmamıştır. Zaten gerçekten sol olan, İyi Parti ile ittifak yapılmasına karşı çıkardı.

Bu bağlamda CHP’nin en fazla ofsayta düşürdüğü örgüt ÖDP’dir.

HDP’yi sol olarak görmüyorlardı ve iddialarına göre seçimlerde sosyalizmi temsil edeceklerdi…

Önceki seçimlere katılmalarına karşın gerekli şartları yerine getiremedikleri için buna katılamadıklarından, olmadı.

Ardından CHP içindeki müttefiklerinin de üzeri çizildi…

Protesto ettiler ama başka ne yapacaklardı ki!

“AKP ve RTE’ye oy vermeyin” temelinde tutum belirlediler, ki bunun Türkçesi “CHP’ye oy verin” demektir…

Bir başka kötü duruma düşen de SİP-TKP oldu. Birkaç tane TKP olduğu için adını böyle belirtiyorum. Bu parti de önceki seçimlere katılmasına karşın bu seçime katılamıyor. Anlaşılan ayrılık yaşamışlar, bazı örgütler dağılmış ve bu nedenle de seçime katılmak için gerekli asgari örgütlenme düzeyini tutturamıyorlar.

Ama ne gam! Havalı konuşmayı sürdürüyorlar…

Sürdürsünler, kendileri inanıyorsa mesele yok!

Bunlar kadar olmasa bile bir başka kötü duruma düşen parti de EMEP oldu…

HDP’yi destekliyorlar ama geri plana düştüler…

Bu parti de öncekilerine katılmasına karşın bu seçime katılamıyor…

Bağımsız cumhurbaşkanı adayı çıkarmak için Halkevlerine ve başka birkaç örgüte işbirliği çağrısı yapmışlar ama sonuç alamamışlar…

Bunun değişik nedenleri vardır ve bunlardan bir tanesi de EMEP’in güvenilmez bir örgüt olduğunu yıllardan beri sürekli olarak gösteriyor olmasıdır. Bu parti ve ona bağlı kuruluşlarla yıllardan beri değişik ittifaklar yapıldı ve EMEP’in ne kadar oynak bir çizgiye sahip olduğu fazlasıyla görüldü. Görüş farklılıkları bir şeydir, güvenilmezlik başka bir şeydir.

HDP de değişik sol partilerden isimlere aday listesinde yer verirken EMEP’i de düşünmedi… Daha önce EMEP’ten bir kişi HDP milletvekili idi ve kritik bir dönemeçte partiye nasıl arkasını döndüğü unutulmadı.

Konunun ne olduğunu bilmeyenler varsa, bilenlerden öğrensinler derim…

HDP iyi bir milletvekili aday listesi hazırladı. Değişik sol güçlerin yanı sıra kendisini sol ya da sola açık olarak gören farklı kimliklerden insanlara da yer verdi.

HDP’nin barajı aşabilmesi gerekiyor…

Aşabilecekmiş gibi görünüyor ama sınırdadır. Oy oranı için yüzde 12 deniliyor ama bu doğru bile olsa rahatlatıcı değildir.

HDP içinde şu anda oluşturulan birliktelik 20 yıl önce ÖDP’de oluşturulandan daha geniştir. ÖDP’de Kürtler yoktu ve dahası müzmin Kürt karşıtları da az değildi…

Bu karşıtlar şimdiki ÖDP’de bulunuyorlar… “HDP’ye eleştirileri olduğunu” söylüyorlar. Olabilir tabii ama CHP’ye eleştirilerinizi de bunun kadar duyabilseydik keşke…

“Türk solu” olarak adlandırılan kesim bütün olarak HDP’yi desteklemiyor…

Bir bölümü HDP’ye karşıdır. HDP ile ilgili tutum “Türk solu”nun bir bölümünü bir araya getirdiği gibi, diğerleriyle ayrışmasını da sağlamıştır.

Seçimden sonra alınacak sonuca göre bu ayrışmanın bileşenlerinde değişiklik olabilir ama böyle bile olsa şimdilik sağlanmış olan bile önemli bir birlikteliktir.

Şimdi seçimde iyi sonuç almak gerek…