Yeni Zelanda'daki katliam bir çağrıdır! Yazdır
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Cumartesi, 16 Mart 2019 08:46


Yeni Zelanda’da cuma namazını basan kişiler 49 kişiyi öldürdü.

Daha önce Suriye ve Irak’ta benzeri saldırılar sayısız kereler gerçekleşmişti. Bazılarında Sünniler ve Şiiler birbirlerine saldırmışlar bazılarında ise Hıristiyanlar hedef alınmıştı.

Yeni Zelanda’daki saldırı aynı kategoride imiş gibi görünüyor ama arada önemli fark vardır: katliam filme alınmış ve hemen Facebook ve youtube üzerinden dünyaya yayılmıştır. Filmin içeriği anlaşılınca yayından kaldırılır ama bu arada kaç kişi izlemiştir ve paylaşarak başka yerlere göndermiştir bilinmiyor. İzlenme sayısının en az birkaç on milyon olduğu tahmin ediliyor, muhtemelen daha fazladır.

Yeni Zelanda polisi ellerinde katliam filmi örneği bulunanların bunu yaymamasını istedi. Gerekçe, örnek alınma tehlikesidir. Sadece katliam yapılmamış, bu katliamla dünya çapında çağrı yapılmıştır.

Nitekim dün İngiltere’de cuma namazına yönelik küçük bir saldırı gerçekleşir.

Bu tür saldırılar dünya çapında değişik ülkelerde devam ederse şaşırmamak gerekir.

Bu saldırılarda bazı Müslümanların taşıdığı sorumluluk nedir, bunun da gözden kaçırılmaması gerekir.

Örnek mi istiyorsunuz: birkaç ay önce İslamcıların tanınmış şairlerinden birisinin bir TV programında kullandığı şöyle bir belirleme vardı. Programda İslam Devleti ve Al Kaida’nın Hıristiyanlara yönelik terörü konuşulurken ilgili zat; bunların bir yerde gerekli olduğunu, kafirlerin titreyeceğini söylüyordu.

Bu sözlere tepki gösteren olmadı.

Bu tür saldırıların islamcı örgütlerle sınırlı kalacağını mı sanıyordunuz?

Benzer şekilde özellikle Hıristiyanlara yönelik şiddetin kutsandığı başka örnekler de bulunuyor.

Yapılanın yapıldığı yerde ya da yakın çevresinde kalması eskidendi. Artık küçük bir yerleşim biriminde gerçekleşen bir saldırı bile dünya çapında konu haline gelebilir. Herkes öğrenebilir, kınayabilir ya da örnek alabilir.

Yeni Zelanda’daki katliamın asıl amacı da örnek alınmaları çağrısıdır.

Filme alıp bunu da hemen dünya çapında yaygınlaştırmanın başka yorumu yoktur.

Çağrı burada bitmiyor…

Katliamı yapanlar canlı yakalandı ve zaten böyle olmasını istiyorlardı. Benzeri birkaç örnekte olduğu gibi polisle çatışmaya girmediler. Kendileriyle söyleşiler yapılacak ve bunlar da dünya çapında yayılacaktır. Duruşmalarının çok sayıda medya organı tarafından ayrıntılı olarak yayınlanacağı şimdiden söylenebilir. Orada görüşlerini savunacaklar ve çağrılarını tekrarlayacaklardır.

Yapıldıktan sonra da gündemden inmeyen farklı bir medyatik katliam ve çağrı karşısındayız.

 

Yeni Zelanda’nın belirleyici yönü budur.