AKP'deki çatlak görünenden daha büyük Yazdır
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazar, 12 Mayıs 2019 20:52


 

 

Buradaki çıkış noktası AKP’lilerin bazılarından hoşnutsuzluk sesleri yükselmesi, Davutoğlu ve Gül’ün başka parti kuracakmış gibi davranmaları değildir. Bunların ne kadarı ciddidir, bilmiyoruz ve buradan hareketle beklentilere ve bu temelde politika üretimine girilemez.

Asıl belirleyici olan Erdoğan’ın girdiği büyük risktir.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminden önce bu ilin 39 ilçesinde miting yapacakmış… Büyükşehir belediye başkanlığı için kendisi değil Binali Yıldırım adaydır ama buna rağmen tümüyle ön plana çıkarak seçim kampanyasını yürütmeye karar vermiştir. Bu tutumuyla büyük riske girdiğini mutlaka biliyordur.

Seçim Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasında değil, Erdoğan arasında geçecektir. Kaybederse Yıldırım değil Erdoğan kaybetmiş olacaktır.

Böyle büyük bir riske girmek ihtirasla açıklanamaz…

Gerçeğe en yakın açıklama AKP içindeki çatlağın görülenden büyük olması ve Erdoğan’ın da sahaya inip zafer kazanarak bunu geçici olarak bile olsa tamir etmek arzusudur. İstanbul seçimindeki hedef sadece bu önemli kentin büyükşehir belediyesini kazanmak değil, parti içindeki çatlağı tamir etmek ve rakipleri safdışı etmektir.

Böyle bir durum olmasaydı Erdoğan da önceki seçimde yaptığı gibi Yıldırım’ı aktif olarak destekler ama bu derecede sahaya inmezdi.

Kaybederlerse kaybeden sadece Yıldırım ve AKP değil aynı zamanda Erdoğan olacaktır. Dolayısıyla “erken seçimin yolu açılır” belirlemesi eksiktir, devlet başkanlığı seçiminin de yolu açılır.

Seçimi kazanmak için ellerinden ne geliyorsa yapacaklar, buna kuşku yok ama eskisi kadar başarılı olamayacakları da açıktır. YSK kararıyla sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçimi değil, akıl ve mantık da iptal edilmiştir. Aynı zarfta dört oy var. Üçünün sayımında sorun yok, birisini sayanlar arasında kamu görevlileri olmayanlar da yer aldığı için sayım usulsüzdür!

Diğer üçünü kim saydı, Rufailer mi?

Seçimin tümüyle iptal edilmesi gerekirdi, sadece kaybedilmiş olanın iptal edilmesini hiçbir gerekçeyle açıklamak mümkün değildir.

Nitekim hiç inandırıcı olamadılar…

Sosyal medyada dolaşmaya hiç meraklı değilim ve bu nedenle de gördüklerim ancak gerçeğin küçük bir bölümünü oluşturabilir. Değişik arkadaşlarla konuştuğumda gördüklerimin geneli temsil edebileceğini anlıyorum.

Mücadelede esas olan sizin oyun kurmanızdır, karşı tarafın oyununun parçası olarak her suçlamaya cevap vermek değildir. Önünüze atılan yemlere kanmadan, herkese laf yetiştirmeden, hedefi gözden kaçırmadan ilerlemeniz gerekir.

“Filan şunu dedi, falan şunu dedi” haberlerini bilgi vermek gibi bir amaçla da olsa yayarak iyi şeylere hizmet etmezsiniz. Karşıdakinin istediği de zaten budur. Önünüze yemler atarak asıl hedefi biraz olsun gizlemek…

 

Söylenilene değil yapılana bakarak politika üretmek doğru olandır.

Son Güncelleme: Salı, 14 Mayıs 2019 06:39