TEHDIT Yazdır
Engin Erkiner tarafından yazıldı   
Pazartesi, 05 Ocak 2009 18:37


Ibrahim ve ben, Mihrac Uraldan olum tehdidi aldik.

İbrahim Yalçın’a Dursun Yılmaz adını kullanan bir kişinin tanı Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir  adresinden gönderdiği elektronik iletiye göre:  

Bizi daha önce bu yazılara son vermemiz için uyarmışlar. Mihrac yoldaş son vermiş, biz vermemişiz. İkimizi de öldüreceklermiş. Bunun için bütün hazırlıklar tamamlanmış...  

Maskaralık parayla değil... Okura bu işin öncesini anlatayım:  

Yaklaşık 5 ay önce hem Mihrac’ın sitesindeki hem de bu sitedeki yazılar sürerken, tanı Bu e-Posta adresi istek dışı postalardan korunmaktadır, görüntülüyebilmek için JavaScript etkinleştirilmelidir  adresinden bir ileti aldım. İletide ikimize de nasihat veriliyor ve bu işe son vermemiz isteniyordu.  

Saflık işte! Göndereni ODTÜ’den arkadaşım olan Bülent Tanık zannettim. Cevap yazdım ve dedim ki:

 

“Bu işe başlayan ve konuyu devrimci hareketin önüne getiren Mihrac, ben değilim.”

 

 

 

 

 

 Cevap geldi: “Kimin önce başladığı hep tartışmalı olur. Mihrac kesmeye hazır, sen de bırak. Devrimci kamuoyu da böyle istiyor.”  

İyi, ben de bıraktım. Mihrac yazılarını kesmeyi hemen kabul ettiğine göre, anlaşılan zor durumdaydı.  

Sonra aklıma takıldı: Mihrac’ın kendi adıyla yayınlanmış birkaç yazısıyla tanık 1982’nin ifadesini karşılaştırdım. Bu karşılaştırmanın teknikleri var, ayrıntısına girmeyeceğim. Vardığım sonuç, yazıların hepsinin Mihrac tarafından yazıldığıydı. Yani ben Bülent’e cevap yazdığımı zannederken aslında Mihrac’a yazmıştım. 

Ek olarak, Mihrac’ın internetten değişik isimlerle etrafa ileti gönderdiğini de biliyordum. Böylece kendisini çokmuş gibi gösteriyordu.  Beş yıl öncesinde bana farklı isimlerle yazdığı zamandan da biliyorum: Farklı isimler kullanarak kendisine övgüler yazardı:  “Mihrac yoldaşın da isabetle tahlil ettiği gibi...” ya da “Mihrac yoldaşın Avrupa’da olduğu zamanda yapmış olduğu çalışma seninkinin bin katıdır” gibi...  

Yazan Mihrac, övdüğü insan da kendisi... Bu ruh durumunun tahlilini okura bırakıyorum... 

İbrahim’e gelen tehdit de Mihrac’dan çıkmış. Bu adresi o kullanır. Sanıyor ki, basit numaralarını anlamıyorum. Baştan saflığıma gelmiş, anlamamıştım.  

Şimdi iyi dinle Mihrac efendi: 

Bu işi başlatan sensin! Aylarca değişik isimler altında insanlara hakkımda açıklamalar gönderen sensin! Bu işi devrimci hareketin önüne getiren de sensin! Zannettin ki hepsi yanına kalacak! Devrimci harekete karşı işlediğin suçlar, öldürdüğün ve öldürttüğün insanlar açığa çıkmayacak! 

Önceleri benim internet sitem yoktu. Aylarca boş kaleye gol atmayı marifet zannettin. Şimdi suçların tek tek ortaya çıkıyor. Hem de öyle çıkıyorlar ki, inkar da edemiyorsun. Sana kimse inanmıyor artık. 

Çökeceğini biliyordum. Senin iki atımlıktan fazla barutun bulunmuyor.  Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinden korkmamış insanlarız. Senden korkacak değiliz.  

Unuttun mu! 1982’de ayrıldığımda da benim için öldürme kararı almıştın. 

Sen ancak arkanda Muhaberat olunca insan öldürebilirsin ya da öldürtürsün.  

Suriye’den ve arada bir gittiğin Güney Kıbrıs’tan çık da buralara gel! 

Bekliyoruz!!!   

Son Güncelleme: Salı, 06 Ocak 2009 19:28