Onderlik Yazdır


Uc bolumluk bir yazi yazacagim.

Son bölümde Mihrac Ural ile ilgili olarak edindiğim son bilgi çerçevesinde açık bir saptama yer alacak...

İsmi lazım değil, bir kişi bana dolaylı olarak haber göndermiş ve soruyor: Engin neden önderimiz olmuyor?

Aman kardeşim, aman ve de aman... Hiç niyetim yok...

Nedeni basit: Eski insanlardan, yıllar önce ister Acilci isterse HDÖ'lü olsunlar, büyük bolümü bugün politik değil. Yıllardan beri politik mücadeleyle ilgileri yok.

Kalanların arasından, kendisine halen devrimci diyenlerin arasından da yine büyük bölümünün devrimcilikle herhangi bir ilgisi yok. Devrimcilik, kendisine isim takmakla olmuyor. Devrimcilik, nerede olursan ol, devrimci faaliyet yürütmektir. Bunun örgütleri içinde bulunmaktır. Bu yoksa, kişi kendisine istediği ismi takabilir, ama bu onu devrimci yapmaya yetmez.

Kendisine devrimciyim diyen insanların bir bölümünün ise insanlıkla bile ilişkisi kalmamış...

Bu özelliklere sahip olup da kendilerine "önder" arayanlara, Mihrac Ural'ı öneririm. Kendisi hem önder olmayı sever... Ne demişler, baş ol da istersen soğan başı ol! Hem de bu kitle kendisi için son derece uygundur.

Her kitlenin kendine uygun önderi, her önderin de kendisine uygun kitlesi vardır.

Böylece birbirinizi bulmuş olursunuz...

Aman benden uzak durun...

Bu konularda sekter bir insanım, kabul... Aynı sekterliği 1983 yılında TKEP'de parti komitesi sekreteri olduğum Almanya'da da yapmış ve kitlenin üçte ikisiyle bağımızı kesmiştim.

Tabii homurdananlar oldu, türlü çeşitli konuşanlar oldu. Olsun, karar verildi mi, yapılır. Kalan üçte birin desteği tamdı ama bağ kesilince ne olacak, o konuda pek emin değildi.

Ardından partinin Almanya'da büyük yükselişi başladı. O kadar ki, üç yıl sonraki TKP ayrılığında bütün Avrupa'ya hakim örgüt durumuna gelmiştik.

Bir şeyler yapmak istiyorsanız, bazı şeyleri göze alacaksınız. Başka yolu yoktur...

Önder arayan arkadaşlara gerekli adresi yukarıda ilettim.

Benden bu kadar!