Her halk müstahak olduğu hükümetle... Yazdır


“Her halk müstahak olduğu hükümetle yönetilir” sözünü yıllar önce Aziz Nesin Adalet Partisi iktidarı için söylemişti. Madem seçiyorsunuz, tek başına hükümet olmasını sağlıyorsunuz; şikayet etmeyin. İstediğiniz ve müstahak olduğunuz yönetim budur!

Benzer bir belirlemenin Yunanistan için de yapıldığını duymamıştım.

Yunanistan Komünist Partisi’nden (YKP) eski bir tanıdık SYRIZA’ya ateş püskürüyormuş. SYRIZA, YKP’den ayrılanların kurduğu bir parti… bu parti ile Avrupa Birliği (AB) yönetimi ve özellikle de Almanya ile ülkenin dış borçları konusunda sürekli pazarlık yapılıyor. SYRIZA kendisine dayatılan emeklilik yaşının yükseltilmesi, zamlar, işten çıkarmalar, özelleştirmeler konusunda her dayatılana uymuyor ama sonuçta büyük oranda dayatılanları da kabul ediyor.

Bu parti sıkı pazarlık başlamadan önce halk oylaması yapmış ve oylamada AB’nin şartlarına yönelik olarak “Hayır” çıkmıştı. Ne var ki, Hayır sonrasında da AB yine istediklerini büyük oranda elde edebildi.

YKP tabii bu duruma ateş püskürüyor. Püskürüyor ama alternatif olarak ne yapabilirler, sorusuna da uygulanabilir bir cevap getiremiyor. Yunanistan’ın turizm, tarım ürünleri ihracatı ve gemicilik dışında geliri yok sayılır. Bu durumda Avro’dan ayrılmak ve hatta giderek AB’den bile ayrılmak yapılabilir şeyler ama daha sonra ne olacak? Kaldı ki, Yunanistan halkı kesinlikle AB’den ayrılmak da istemiyor.

Bu durumda sürekli pazarlık yapıp kötüyü biraz iyi yapmaya çalışmanın ötesinde uygulanabilir seçenek de bulunmuyor.

Yunanistan’da peşpeşe genel grevler olunca “devrimci durum” oluştuğunu sanan ve şimdi de “devrimi kaçırdık” diye hayıflananlar ne ülkelerinden ne de AB’den bir şey anlamamışlar; öyle görünüyor.

Yunanistan’da yapılan halk oylaması dayatılan şartları kabul etmemek için uygulanan bir taktikti. Hayır çıktı ama Almanya yutmadı. “Kredi anlaşmaları hükümetler arasında yapılır, referandum sonucunun ne çıktığı bizi ilgilendirmez” deyip çıktılar. SYRIZA’nın da yapabileceği pek bir şey kalmadı. Ülke yeni kredi bulamazsa memur maaşlarını ödeyemeyecek durumdadır.

Hemen arkasından yeniden seçime gidildi ve SYRIZA birinci parti olmak durumunu korudu.

Zaten bu Yunan halkı adam oysaydı SYRIZA’yı azınlıkta bırakır, YKP’nin de faşist Altın Şafak partisinden bile daha az oy almasını sağlamazdı!

YKP’den arkadaşın belirlemesine göre, “Bu halk müstahak olduğu yönetime sahiptir.”

Kendilerinden ayrılan insanların nasıl olup da bir ara yüzde 30’un üzerinde oy alan bir parti kurabildiklerini anlamıyorlar. “Ayrılanları anladık ama bu kadar insan nereden çıktı?” diye hayret ediyorlar. YKP, Yunanistan tarihinde en fazla taraftarı Nazi ordularının işgaline karşı silahlı mücadele yürütülmesinden sonraki yıllarda kazanıyor. (Benzeri durum Fransız Komünist Partisi için de geçerlidir.) Sonra da yüzde 10 civarında bir oy potansiyeline sahip oluyor. Bu oy potansiyeli şimdi yüzde 5’e kadar inmiş durumdadır.

YKY, Marksiszm-Leninizme bağlı bir parti. Sürekli olarak genel grev çağrısı yapıyor; genel grevler hem de üst üste oluyor, ama sonuçta bir şey olmuyor.

Gel de bu halka kızma şimdi!

Yunanistan bizden çok farklı bir ülke…

Halkta demokrasi bilinci güçlü şekilde yerleşmiş…

SYRIZA’nın yaptığı iyi işlerden bir tanesi de ülkedeki ırkçılığa karşı mücadele oldu.

Yunanistan bir dönem Suriye’den gelen mültecilerle dolup taşıyordu. İstanbul’dan daha az nüfusa sahip olan bu ülkede yine de bizdeki kadar mültecilere yönelik saldırı yaşanmadı.

Mültecilerin iyi koşullarda yaşadıkları söylenemez ama ülkenin ekonomik durumu da ortada zaten…

Neyse ki Almanya başta olmak üzere AB ülkelerinin turistleri Türkiye’ye alternatif olarak Yunanistan ve İspanya’ya gidiyorlar. Bu ülkeler yazın turistle dolup taşıyor.

Ek olarak İtalya’ya da gidiliyor.

İtalya Akdeniz üzerinden sürekli gelen mülteciler nedeniyle özellikle sıkıntılı durumdadır.

Gazetelerde yer alan bir habere göre İspanya’da bir yolcu uçağındaki 70 kadar yolcu uçakta bulunan ve Senegal’e sınırdışı edilmek istenilen bir mülteci nedeniyle uçağın kalkmasına dört saat engel olmuş.

Uçak sonunda kalkabilmiş ama mülteci ile mi gitmiş, gazetede bilgi bulunmuyor.

Polis de olayla ilgili yorum yapmaktan kaçınmış.

Bu ülkede birkaç kere mültecilerle dayanışma amacıyla büyük yürüyüş yapılmıştı.

Bizde böyle bir şeyler olamaz, öyle değil mi?

Her halkın iyi ve kötü yanları vardır ama bunlar güzel örnekler…