Ne zaman emekli olacaksın? Yazdır


Şu sıralar katıldığım toplantılar eskisine göre yoğunlaştı ve gittiğim hemen her yerdeki sohbetlerde mutlaka bu soruyla karşılaşmaya başladım: ne zaman emekli olacaksın?

“Şimdilik düşünmüyorum” deyip geçiyorum.

İnsanlar belirli bir yaştan sonra neden emekli olmayı düşünür, anlayabilmiş değilim, ama her şeyi anlamam şart olmadığına göre bunu anlamasam da olur.

Hayat yaşanılan zamanın uzunluğuyla değil yapılan işle, üretilenlerle ölçülür. Hayatı uzatabilmenin en iyi yolu birkaç işi birlikte yapabilmektir. Bunu genç yaşta öğrendim ve sonrasında da sürdürdüm.

1973-1974 yıllarında Hacettepe Hastanesi Çocuk Biyokimya’da devlet memuru olarak çalışıyordum. Gece çalıştığım için laboratuarda saatlerce tek başıma kaldığım oluyordu. Rus Devriminden Çıkan Dersler ve TDAS ile ilgili çok sayıda kitabı burada okudum, bir bölümünü de yazdım. Bir örgüt kurduk, bunun için değişik yerlere gidip geldim. 16 saat aralıksız çalıştım mı üç gün üç gece boştum. ODTÜ kimya bölümünü bitirmiştim zaten, teorik kimya bölümünde yüksek lisans yaptım. Bir dönem üniversitede yardımcı asistan olarak da çalıştım. Esaslı para kazanıyordum ve bazı şeylerin ilk alımlarını bu parayla yaptık.

Birkaç işi birlikte yapmak alışkanlık meselesidir sonuçta…

İnsanın 65 yaş civarında hayatında önem verdiği bütün işleri bitirmiş olması gerektiğini düşünürüm. Hayatta iş bitmez, hele bende hiç bitmez ama bitirmiş olmak psikolojisine ulaşmak önemlidir.

Param az, emekli maaşım yok gibi bir şey; günün birinde emekli olursam yaşadığım ülkede geçerli olan asgari geçim parası alacağım artık… Bütün paramı kitaplara yatırdım, ev almak gibi bir sorunum olmadı.  Kızıma para ya da ev bırakayım gibi bir düşüncem de olmadı. Önemli olan iyi bir eğitim görmesiydi, benim de bunun yolunu açmam ve gerektiğinde destek olmamdı. Üniversitede fizik bölümünü bitirdi, yüksek lisans yapıyor; bundan sonra ne yapacaksa kendisi yapar artık…

Sağlık olarak ciddi bir sorunum da bulunmuyor. 40 yaşında gibiyim demeyeceğim, değilim ama ciddi bir sağlık sorunum yok. Kalp, mide, akciğerler, böbrekler, karaciğer sağlam; tehlikeli derecede tansiyon yok, daha önemlisi şeker seviyesi normal, kilo sorunu yok. Sporcu değilim ama hareketli biriyim. Bazı sorunlar var tabii ama o kadar da olsun artık…

Asgari geçim endeksinin üzerinde para kazanmak önemli benim için çünkü istediğim kitabı alamazsam resmen hasta olurum. Günlerce o kitap aklımdan çıkmaz. Yeni kitap olduğu için kütüphanelere de gelmemiştir…

Terslik olmazsa önümüzdeki bir yılda üçüncü üniversiteyi bitireceğim; bu yıl iki kitap yazmayı planlıyorum, 68 ile ilgili olanı yaklaşık yarıladım sayılır; çalışıp para kazanıyorum… Oraya buraya gidip gelmek de cabası…

Neden emekli olayım ki?

Bu yıl 67’yi bitirip 68’e gireceğim ve gelecekle ilgili planlarım, yapmak istediklerim var. “Yapacağımı yaptım” duygusuna sahibim ama buna sahip olmak, durmak anlamına gelmez…

Belki de şu nedenle soruyorlardır: yaşın ilerledi, artık rahat et…

Ben rahatım… Ek olarak önceki yıllarda da bu rahatlığı yaşadım.

İnsanın psikolojik olarak rahat olması en önemlisidir. Hiçbir bedeni rahatlık bunun yerini tutmaz.

Kendini bırakmak isteyenlere diyecek sözüm yok ama ben istesem de bırakamam…

Yıllardan beri tempolu çalışmaya alışmışım, bazen tempo düşünce rahatsız oluyorum; anlayın yani!

Bilinen gerçek hikayeyi mutlaka okumuşsunuzdur: adam hayatı boyunca yoğun çalışır ardından emekli olur ve hayatını boşluğa alır. Tembel tembel yatarken kalbi duruverir… Yıllardır yoğun tempoya alışmış beden sakinliği kaldıramamıştır…

Dikkat edin, bu duruma düşmeyin!