Bir kitabı yazmadan önce konu kafamda dönüp dolaşır. Yazacağım konuyla ilgili hemen her şeyi okumuş bile olsam, konunun nasıl işlenmesi gerektiğini düşünür dururum. Şimdi yazacağım kitap için bu durum özellikle geçerlidir. Tarih yazan biraz da sanatçı olmalıdır, denmiş ya, bu nedenle neyi anlattığınız kadar bunu nasıl anlattığınız da önemlidir.

Bugün çözüme ulaştım diyebilirim. Acilciler tarihi bir örgütün değil bir kitabın –Türkiye Devriminin Acil Sorunları-TDAS- tarihi olacaktır. Başlangıçta tek olan yapı sosyalist hareketteki bütün yapılar gibi daha sonra ayrılıklar yaşadı. Devrimci Savaş, Halkın Devrimci Öncüleri ve Acilciler ortaya çıktı. “Ayrılsak da beraberiz” diye bir şarkı vardır ya, bu ayrılıklar da onun gibiydi çünkü her örgüt TDAS’ı temel belge olarak kabul ediyordu ama yorum farklılıkları vardı.

Dolayısıyla bu tarih bir kitabın tarihidir.

1974’ten 1976 sonuna kadar herkes birlikteydi, bu tarihte Devrimci Savaş ayrıldı. 1978 sonuna kadar da diğer iki isim birlikte olacaktı.

Kitabın tarihi 2015’te yayınlanan 40 Yıl Sonra TDAS’ı da doğal olarak içerecektir.

Bu kırk yıllık (1975-2015) bir tarihtir.

Çıkardığımız kitaplar arasında en çok satılan oldu. “Ne iyi ettiniz de bastınız, adını duyardık ama okuma fırsatımız olmamıştı. O dönemin düzeyinin çok üzerinde bir kitap…” değerlendirmesini çok sayıda kişiden duydum.

Bu tarihte TDAS’ı nasıl yazdığımı da ayrıntılarıyla anlatacağım. Neden ihtiyaç vardı, içeriğe nasıl karar verdim ve tabii sadece çok okumadım aynı zamanda çok tartıştım.

Aklıma geldikçe gülme tutar: TDAS’ın emperyalizm bölümü bitmiş, ikinci bölümünü yazıyorum. 1974 sonları olsa gerek… Bu sırada değişik örgütlerin THKP-C ile ilgili yazıları çıkıyordu, tabii yasadışı olarak… Bunlardan THKO’luların yaklaşık 20 sayfalık bir yazısını bulduk ama bakıp hemen geri vermemiz gerekiyordu. O sırada Ankara’da fotokopi dükkanları yeni açılıyordu. Necati ile birlikte silahlı olarak bir dükkana gittik,  yazıyı adama verip fotokopisini istedik. Olur ya bir şey olursa diye silahlı gitmiştik.

Adam yazıya şöyle bir baktı ve THKO’yu gördü, elleri titremeye başladı. “Fotokopisini yap, parasını vereceğiz” dedik. Titreye titreye yaptı, parasını verdik ve hemen uzaklaştık.

TDAS’ta alıntı yapılan THKO broşürünü böyle çoğaltmıştık, aynı akşam da sahibine geri verdik.

Bu kitabın tarihini anlatırken hakkında yapılan yorumları da aktaracağım.

İlginç şeyler de yaşadık: bazı arkadaşlar 1979 sonrasında TDAS’ı bana karşı savunuyorlardı. Halk savaşı konusu benim için geride kalmış bir konuydu, savunulmaması gerekirdi, ama nasıl olurdu?

Garip gibi görünen bu durum bizimle sınırlı değildi, öncesinde meşhur bir örneği vardı:

Lenin 1917’de Nisan Tezleri kitabıyla Rusya’da sosyalist devrim çağrısı yaptığı zaman, o dönemin Bolşevikleri kendisine karşı İki Taktik’i savunmuşlardı. Demokratik devrim daha bitmemişti ki sosyalist devrim olsun…

Lenin de o kitaptaki tezlerinin artık eskidiğini belirtmişti cevap olarak…

40 Yıl Sonra TDAS’ta halen geçerli olanı ve eskiyenleri daha ayrıntılı olarak yazdım.

Bu bir kitabın tarihi olacak…

Bakalım artık…