İddiaya göre Almanya, Avusturya, Danimarka, İsviçre gibi ülkelerde korona virüsüne karşı alınan önlemlerin kademeli olarak gevşetilmesinin nedeni burjuvazinin üretimi sürdürmek istemesidir. Yakından bildiğim Almanya için belirteyim, evet bu da var ama önemli başka bir şey daha var: çok sayıda küçük işyeri sahibi yasakların kalkmasını istiyor çünkü bir aydır işleri tümüyle durmuş durumdadır. Berberler, kuaförler, çoğu küçük olan lokaller ve lokantalar kapalıdır; kitapçılar daha yeni açıldı. Bunlar tekelci burjuvazi değil, hizmet üretimi sektöründeler ve kapasiteleri de küçüktür. Zaten korona önlemlerinden üretim yapan işletmelerden daha fazla hizmet sektörü etkilendi çünkü bu alanda küçük ve orta işletmeler ağırlıktadır. Önlemlerin hızla kaldırılması yönünde bunlardan gelen ve gittikçe artan baskı bulunuyor. Polisin illegal faaliyet gösteren kuaförlere baskın düzenlemesi bu ülkede görülen bir şey değildi.

İnsanlar havaların ısınmasıyla birlikte kahvelerde oturmayı severler ama bunlar da kapalıdır. Alıştığı bir hayat tarzından haftalar boyunca vazgeçmek çoğu insan için katlanılır gibi değildir ya da sadece işyeri sahiplerinin değil müşterilerin de baskısı bulunuyor.

Toplumu büyük sermayeye dayanan işletmelerle burada çalışan işçilerden ibaret gördüğünüz zaman bunu anlamak mümkün değildir.

Ekonomik hayatın canlanması sadece büyük fabrikaların üretime geçmesiyle –bir bölümünde üretim zaten hiç durmamıştı- olmaz, bunun topluma yayılması gerekir. Örneklemek gerekirse, otomobil sanayisi Almanya’daki temel sanayilerden birisidir ve son iki aydır otomobil satışlarında düşme var. Bunun yükselmesi ancak otomobil üreten firmalar dışında da ekonomik hayatın canlanması, insanların eline daha fazla para geçmesiyle mümkündür. Satış rakamlarının eski düzeye ulaşması da epeyce zaman alacaktır.

Almanya’da değişik ürünlerin hasadı başladı ve hasadın nasıl yapılacağı büyük bir sorun çünkü yeterli insan bulunamıyor. Her ürünün hasadı makineyle yapılamıyor. Benzer sorun Türkiye’de çay hasadında da yaşanıyor.

Okulların açılmasının ertelenmesi sadece eğitimi aksatmıyor, okullara gitmeyen öğrencilerle birlikte küçük işletmelerin tüketimini (kantinler gibi) de etkiliyor.

Otellerin büyük bölümünün kapalı olmasının yanı sıra turizm de ölmüş durumdadır. Turizmin büyük bir yan sanayisi olduğunu unutmayalım.

Sadece fabrikalarda çalışan işçilerin durumuna bakarsanız hala 40-50 yıl öncesinin anlayışıyla düşünüyorsunuz demektir. Bu insanların toplamı artık toplumun oldukça küçük bir bölümüdür. Büyük işletmelerin dışında da çalışan çok sayıda işçi bulunuyor. Benzinciler ve tamirciler açık, özellikle hizmet sektöründe çalışan yerler de bulunmakla birlikte çok sayıda işyeri kapalıdır.

Muhtemelen işçilerden daha çok bunların kendileri de çalışan sahipleri kısıtlamaların bir an önce kaldırılmasını istiyor.

Durum budur ve analiz yaparken ezbere düşünmemek gerekir.