Düşünmek için önce bilgi gereklidir Yazdır


Düşünmek bilgiyi değerlendirmektir. Bilginin iç bağlantılarını bulmak, değişik bilgi öbeklerini birbirine bağlamak, bazı durumlarda bilgiden bilgi üretebilmek demektir. Her durumda bilgi olmadan düşünmek mümkün değildir. Bilginiz bulunmayan bir konuda düşünüp sonuçlar üretirseniz saçmalamanız kaçınılmazdır.

Afganistan’da Taliban’ın iktidarı tümüyle ele geçirmesi üzerine yazılanlara bakınca bu sonuca varıyorsunuz. Afganistan hakkında yazanların bu ülkenin tarihini biraz olsun bilmeleri beklenirdi ama ne gezer. Bilgileri bir zamanlar duyduklarından, doğruluğu şüpheli gazete yorumlarından ya da rastgele internet bilgilerinden ileride değildir.

Bir konu hakkında doğru dürüst bilginiz olmadan düşünüp sonuçlar ürettiğinizde varacağınız yer bellidir.

Mesela birincisi diyelim: Taliban yıllardan beri kırsal alanda egemen durumdaydı, son olarak gerçekleşen kentlerin ele geçirilmesidir. Ülkenin büyük bölümü yıllardan beri Taliban’ın denetimi altındaydı.

İkincisi diyelim: Afganistan’da İslamiyet kültürün en önemli bileşenidir. Bu durum değişik islamcı gruplar arasında savaşı dışlamaz ama dinin etkisi özellikle önemlidir.

Ülkedeki yabancı güçlerin –Türkiye dışındaki- tamamı başka dindendir. Bu durum Taliban’ın ulusal kültürün savunucusu olarak görünmesini kolaylaştırmaktadır.

Benzer bir durum uzakta ve farklı bir ülkede, Polonya’da da vardır. Tarihinin büyük bölümünde Ortodoks Rusya ile Protestan Prusya arasında sürekli paylaşılmış Polonya Katoliktir. Katoliklik ulusal kültürün önemli bileşenlerinden birisidir.

Üçüncüsü diyelim: Afganistan’da şeriat hükümlerinin geçerliliği ve İslam devleti anlayışı Taliban ile değil daha önce başlamıştır. Şeriat bir dönem ülke anayasasında da yer alır, sonra çıkarılır. Her durumda laikleşme kentler için geçerlidir, geniş kırsal alanı az etkilemiştir.

Dördüncüsü diyelim: Afganistan’da okumuş kesimin içinde Almanca bilenler hiç az değildir. İlginç bir durum değil mi? Almanya yıllardan beri bu ülkeye özel ilgi göstermiştir. Önde gelen nedeni, Pakistan kurulmadan önce Afganistan’ın Hindistan ile uzun sınırının bulunması ve Hindistan’ın da en büyük ve en önemli İngiltere sömürgesi olmasıdır.

Hem birinci hem de ikinci dünya savaşları sırasında Almanya Hindistan milliyetçilerinin İngilizlere karşı ayaklanmasını teşvik eder, bazı yardımlar da yapar.

İngiltere ve Fransa o yıllarda dünyanın en büyük iki sömürgeci devletidir ve bunlar da her iki dünya savaşında Almanya’nın savaştığı ülkelerdir.

20. yüzyılda bu iki ülkenin yanı sıra ABD ile şiddetli savaş yaşayan ülke Almanya’dır. İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası…

Bazı Almanya üniversitelerinde yıllar önce Afganoloji bölümü kurulmasını buradan hareketle açıklayabilirsiniz.

Ve sonuncusu: Afgan ordusunun subaylarının bir bölümü yıllarca SSCB’de eğitim görmüştü. Afganistan sadece ABD ve İngiltere için değil SSCB için de stratejik önemi büyük bir ülkeydi. Üç Sovyet cumhuriyeti –Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan- Afganistan ile ortak sınıra sahiptir. Afganistan’da darbe sırasında yaklaşık 2000 kişi ölür. Devlet başkanı ve ailesi öldürülür, Afganistan Demokrat Halk Partisi ordunun bir bölümünün desteğinde 1978’de iktidara el koyar.

Sonrası da anlatılabilir ancak tekrarlamak gerekirse: gerçeğe yakın değerlendirmeler yapmak ancak ayrıntılı olmasa bile yeterli bilgi temelinde mümkündür.