Biz de 1789 Fransız ihtilalinin yaptığını yapmalıyız Yazdır
Hasan Cabir tarafından yazıldı   
Pazar, 18 Şubat 2018 21:50


Türkiye oldu olalı bu kadar cami görmedi, AKP’nin 2002 de iktidara gelmesiyle toplum ileriye değil, geriye sayımı başlatarak orta cağ zihniyetin bir başlangıç dönemini başlattı diye biliriz.
Camiler genelde İmam şarlatanlarının, bir nevi geçim kaynağı olup devlet adına halkı endeksleme misyonu taşıdığı bir alan haline getirilmiştir.
Din ve devlet ilişkilerin iç içe geçtiği ve her dönemde dini kendi çıkarları için kullanılmış olup halkın, din zaaflarını kendi çıkarları için kulanmış kullanmaya devam etmektedir.

Bu gün AKP’nin yaptığı da bundan başkası değildir. Kendisinden yana olmayan her kese düşman kesilen bir Müslüman yopaz anlayışına göre özgürlük, sadece kendi kuralları içinde düşünülebilir. Zira din Kendisi gibi düşünmeyeni dışlar, devamlı olarak kendi dışında olanları kendisine uydurmak, etrafında başka dinden olanları veya hiçbir dine inanmayanları kendinden uzaklaştırmaya yıkmaya yani Alevilere, Ermenilere daha doğrusu onlardan olmayan herkese yaptıkları gibi.

AKP bu gün laiklik dediğimiz din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılması, fakat kimsenin inancına ve vicdan hürriyetine karışılmaması ilkesini hayata ugulamaktır oysa AKP bütün bunları ayaklar altına alarak. En acımasızca sürdürmektedir.
Devlet ilişkilerin sıkı sıkıya iç içe geçirildiği AKP bu gün Camilerin aracılığıyla kendi orta cağ anlayışını hakim kılmak için okul yerine cami bilim yerine dini yayarak toplumun ilerlemesini orta cağ karanlığına gömmeye çalışmaktadır.

Artık camiler Müslümanların ibadet yeri olmaktan çıkmış adeta bir ortaçağ zihniyetini yayama görevini almıştır.
Diyanet İşleri Türkiye'deki cami sayısını açıkladı
Diyanet İşleri Başkanlığı 15.01.2014 -Tarihli acıklamasında istatistiklerine göre, Türkiye'de 84 bin 684 cami bulunuyor.acıklamasını yaptı

Boşuna bu kadar cami yapılmamaktadır yapılan camilerin misyonu insanların ibadetlerini yapmaları için değil adeta cahil sorgulamayan bir toplum yaratmak için kullanılmaktadır.
Halkın en büyük düşmanı bunlar diye bilmek geçte olsa söylemek gerekir.

Boşuna bu kadar cami yapılmıyor. Zira yapılan camiler insanların kutsal dualarını yapmak için değil, AKP’nin orta cağzihniyetinin bir propaganda yuvası haline gelmiş koyun yetiştirme yerlerine dönüştürülmüştür.

Boşuna RECEP TAYYİP ERDOĞAN demedi "Minareler süngü,kubbeler miğfer, Camiler kışlamız, müminler asker..
Zira AKP en büyük desteği bu orta cağ kışlalarına dönüşen yerlerden almaktadır.

1789 öncesi Fransız Kiliseler neyse, bu günkü Camilerin konumu da odur.
Fransız siyasetçi Léon Gambetta Boşuna söylememiş.
Kiliseler için söylediği 1877 de Millet Meclisinde “Kilise egemenliği, işte düşman bu” der.

…..1789 Fransız ihtilalinde her şey kökten değişti. Halk yalnız krala karşı değil aynı zamanda dinsel anlayışa karşı da ayaklandı. Kral ve kraliçe giyotinle öldürüldü, kiliseler tahrip edildi. Cumhuriyet yönetimi işte bu esnada ortaya çıktı. Artık halk, kralın tabası değildi, böylece kişiler vatandaşlık hakkını ve özgürlüğünü kazandı. Napolyon imparatorluk tacını, papanın elinden değil, kendi eliyle giydi. Bu hareketle dinin otoritesi yıkılmış, vatandaşlar yalnız monarşiden değil, aynı zamanda dinin hegemonyasından da bir daha dönmemek üzere kurtulmuştur.(...)

Bizde bu gün sadece başkanlık sistemin Hayır demiyoruz Her türlü gerçi yopaz din anlayışlarına da karşı olmak zorundayız Çağdaş bir dünyada yaşamanın koşulu din eksenli yobaz anlayışla değil laik dünyayı aydınlatan bilimle donanmalıyız
BİZ DE 1789 FRANSIZ İHTİLALİN YAPTIĞINI YAPMALIYIZ