TDAS'ın Tarihi üzerine Yazdır
İhsan Sağmen tarafından yazıldı   
Cumartesi, 14 Aralık 2019 18:20


 

 

Mahir Çayan yoldaşın, kesintisiz devrim teorisi, Kızıldere sonrası kadroların büyük oranda yok olması nedeniyle, bunu, devam ettirip geliştirecek ve pratikten dersler çıkararak, emperyalizmin ve kapitalizmin bunalım aşamalarını, kendi içinde sürekliliğini iyi gözlemleyebilecek teorisyen beyinlerin azlığı, gelişimden elde edilen derslerin teorik formasyonunu “Kesintisiz Devrim Teorisine” ekleyebilecek yeteneklerin üç dört rakamına ulaşması ve bu kadroların örgütlenmenin devamlılığını sağlamadaki sıkıntılarıyla boğuşmalarının süreci, “Türkiye Devriminin Acil Sorunları”nın yazılmasını gerektirmiştir.

TDAS böylece doğmuştur. O dönemde beş sayısını geçkin yoldaşın kolektif kararı ve zorunlu gördükleri lüzum üzerine yazıya dökülmüştür. Süreç böylece başlamış oldu.

TDAS tarihi, THKP-C tarihinden bağımsız değildir. Onun içinden çıkmış ve ivme kazanıp, az bir farklılıkla devam ettirilmiştir. 2000’li yıllara ulaşıldığında bu teorinin eklenmesi ve eksikliklerinin güncellemeye tabi tutulması da, yine teorinin pratikteki derslerle paralelliğindendir.

Beylerderesi sonrası, yazar kadrolardan Yüksel Eriş’in, bomba yapımında ölmesiyle ağır bir kayıp verilince, Engin Erkiner adeta yalnız kalır. Zaman süreci içinde bazılarının çekilmesi ve kadın yoldaşların da ölmesi nedeniyle, yük nerede ise tek kişinin omzunda yürür.

Engin, cezaevi kaçışı sonrası yurt dışına çıkarak örgütlülüğün devamlılığını garanti altına almak istemiştir. Bu aşamaya 1975 sonrası Acil sorunlardan dolayı, Acilciler ismi ile anılmıştır. Aslında TDAS’cılar denmesi gerekirdi.

Beş yıl içinde, bu teori çok sayıda örgütlenme yarattı. Silahlı mücadeleyi hepsi de farklı algıladılar. Politikleşmiş Askeri Savaş Stratejisi ve Öncü savaşı için Silahlı propaganda sansasyonal eylemlere ve bu tarzda örgütlenmeye kayınca ağır kayıplar verildi.

Engin Erkiner yoldaşı, 1982 yılından beri tanırım. Bu aşamaya gelmenin yakın tarihini bildiğim kadarıyla ki, onlarca defa konuşmama rağmen TDAS’ın geliştirilmesini istemişimdir.

Engin, her defasında sırası var, ileride gereklilik olursa yazarız demiştir. İşte bu güne ulaşılması, zamanın ve gerekliliğin yan yana gelmesiyle uyuştu.

Ben, iki yönden THKP-C hareketine politikası devrimci eylemleri dışında, önemle değer verdim, İlki; kadroların çok okuması ve yayıncılık anlayışı, ikincisi; kadınlara örgütlenmede engelsiz biçimde kadro verilmesi ve kollektif  anlayışın içinde tutulması.

Çok okumanın verdiği cesaretle bu aşamaya gelindiğine, süreçte  önceki kadroların kendilerini aştıklarını ve bu teoriyi savunan örgütlülerin ve sempatizanların diğer yapıları, bu yönleriyle etkilediklerine şahit oldum. Kitap okuma alışkanlıklarımı birey olarak buradan aldım. Şu an böyle bir örgüt yok elbette, fakat kültürel alışkanlık devam etmektedir.

Sol içi şiddet ve Sosyalizmin sorunlarına TDAS yapıtları olarak kitapta örnek gösterildi. Başka kitaplarda belirtildi. Burada şimdiye kadar ortaya çıkan eserler gelecekte oluşacak yapılanmalara teorik önderlik eder mi? Sorusunu sormak istiyorum.

Düne kadar yeterdi. Zaten bize bıraktığı miras, Anti -Emperyalist, Anti-Kapitalist, demokratik devrim anlayışı formülüdür. Sınıf ve katmanların, Marksist olsun olmasın, önderlik sıraları değişebilir devrim yapılanmasını zorunlu kılan bir istikamete gidiyoruz.

Süreçte, silahlı, silahsızı belirtmek istemiyorum. Hayat neyi getirirse ona göre davranılacaktır. Yeter ki, eşit ve kollektif önderlik oluşturulsun, düşünenler ve  doğru yorumlayanlar kazanacaktır.

TDAS’da doğru yorumlamaya özen göstermiştir. Bizler yenildik, ancak, ayağa kalkmayı biliyoruz.

Bu umudu hep taşıdık…..

TDAS Tarihi, BARIŞ kitapevinde çıktı.

İyi okumalar.

 

Son Güncelleme: Cumartesi, 14 Aralık 2019 18:21