Nebil Rahumayi bir kere daha oldurmeyelim Yazdır


Talihsiz bir biçimde diyorum başka bir kelime yok çünkü:  

 solun içindeki çatışmaların somut ancak ilk olmayan adeta gelenek haline getirdiğimiz çatışma kültürünün sonuçlarından olan Nebil rahuma'nın öldürülüsü ve onun akibeti  ile ilgili çalışmayı aşağı yukarı aralık ayından İstanbul da tek başına yürüttüğüm; Ankara’dan Erkan ulaşan’ın destekleri ile bugüne getirmiş durumdayım. Elimizde artık bilinmeyen tarihler bilinmeyen akıbetler ve bilmediğimiz bir mezarlık alanı diye bir şey yoktur. Nebil Rahuma ile ilgili yürüttüğümüz bu çalışmada birçok şeyi de “aslında bilinen” öğrenmiş olduk. Açığa çıkardık.  

Nebil ile ilgili birçok arşiv bilgisini gazete resimleri haberlerini de hepinizin ortak bilgisine sundum. İnsan kendi kendine aferin demez; Ben kendime aferin hasan diyorum. Kısa zamanda küçük bir bütçe ile onca abuk subuk tehdit, karalamaya karşın avrupadaki arkadaşlarımızın desteği başta olmak üzere bu çalışmayı yüzümüze gözümüze bulaştırmadan nihai sonucuna ramak bir hale getirdim. Bir kez daha aferin hasan diyorum.Bu çalışma da bir çok teknik edindim.

Türkiye devrimci hareketinin benzeri sureçlerinde bu deneyimleri kullanmak için benzeri bütün çalışmalara gönüllü olarak gireceğim. Hasip kaplan’ın kendisine kürdistandaki asit çukurlarına dair çalışmada gönüllü olduğumu bildirdim.  

Bu çalışma surecin de önemli katkıları olan arkadaşlarıma masrafları bölüşen, İbrahim Yalçın ve arkadaşlarına, Engin Erkiner abiye, Haydar Yılmaz arkadaşa, Erkan Ulaşan arkadaşa, eşi P… bacıma, Eşim Maygül Balcı, kızım Bilgesu Balcı, komünist birlik internet sayfası moderatörleri, Nebahat Günacar bacıma, Sefa Özmen, Bahattin Biber, Bahar Güreli arkadaşlarıma ekonomik katkılarından ötürü teşekkür ederim.

Bu ekonomik yüke destek oldukları için. Bu ismini saydığım bütün arkadaşlara birer dosya eşliğinde bu işin mali yükü ile ilgili ayrıntımı dökümleri ulaştıracağım.

Bu ismini saydığım insanların dışında hiçbir insan ekonomik yardım da bulunmamıştır. Ekonomik olarak yardım etmek isteyen bir çok arkadaştan da bu yardımı almadım. Bunun gerekçesini bir önceki yazım da siz dostlarımla paylaşmıştım.  

İbrahim Yalçın'dan gelen para onun arkadaşları tarafından toplanıp gönderilmiş bir paradır. İbrahim abi isterse o yoldaşların isimlerini de yazmayı isterim. O isimsiz yoldaşlara da teşekkür ederim."  

Adli tıp, adliye, mezarlıkları müdürlükleri, belediye meclisinde üye dostlarım, bu konuda bana yardımcı olan dostlarıma teşekkür ederim.

 

Fazıl Hüsnü Dağlarca’da okumuştum. O İstanbulu anlatırken şöyle diyordu:

Bana göre İstanbul 1453 ta düşmedi, Ne zaman devlet baskıları ile bu ülkenin asli unsurlarını Ermenileri, Yahudileri, Rumları ve bütün etnik azınlıkları buradan kovaladığı gün İstanbul düşmüştür işgal edilmiştir, demişti.  Ben Nebil Rahumanın fiziken bir taşın üzerinde bir örgüt kararı ile öldürüldüğünü içselleştirdim. Bu kararı tartışmadım çünkü bir örgüt kararıdır. Ama başından sonuna saçma sapan adeta bir intikam kararıdır. O tarihlerde hepimiz bu kararı sorgusuz sualsiz yerine getirecek tarikatların fütüveht şeyhlerinin buyruklarını ilahi emir gibi uygulayan insanlardık. Dolayısı ile Nebili öldürenler değil asıl o kararı verenlerdir özeleştiri vermesi gerekenler.

Bu çalışma surecimiz öyle bir olgunluk düzeyini de yani özeleşiri surecini de yaratmıştır. Ve bu bir fırsattır. Rıza Salman’a bu coğrafyanın namuslu bir komünisti olarak sesleniyorum. Bu çağırıya uyar uymaz. Ayrıca kendisi ile de görüşmek istiyorum.  Yine bu çalışma sürecinde rahmetli Fazıl Hüsnü’yü anarak Nebilin birkaç kez öldürüldüğüne de tanık oldum.  

Nebil Rahuma çalışması bitmemiştir onun mezarının noktası bulunana kadar devam edecektir. Ankara’da yapacağımız toplantı sonrası bundan sonraki surece değin neler yapacağımızı siz dostlarımıza bildireceğiz.

 

Hasan Balcioğlu.