Bu gün Ortadoğu bir cadı kazanına çevrilmiş durumdadır. Bir tarafta; Emperyalist – Kapitalist Blok kendi yaşamsal çıkarları için, dün coğrafi gerçeklikleri görmezden gelerek çıkarlarına uygun “cetvelle çizdiği” sınırı bugün parça parça yeniden oluşturmaya, halkları birbirine kırdırmaya yöneldi. Bu parçaların her birinde yeni devletler kurarak kendi çıkarlarına uygun kukla siyasal merkezler oluşturmaya çalışıyor. Ortadoğu halkları arasındaki her türlü dini, mezhepsel, etnik, kültürel, farklılıkları çatışmanın, birbirini boğazlamanın altyapısına dönüştürüyor. 

Diğer tarafta ise başta Mezopotamya’nın kadim halklarından Kürt ulusu ve vatan toprakları emperyalizm tarafından talan edilip İsrail’in emrine sunulan Filistin halkı onurlu bir mücadele sürdürmektedir.
Tam da bu aşamada Rojova halkları bölgede oynanan oyunları bozdu. Emperyalist-Kapitalist devletlerin ve bölge diktatörlerinin çizdiği sınırları, yönetme tarzlarını tanımayan Kürtler, Araplar, Ermeniler ve bölgenin diğer etnik unsurları kendi kaderlerini kendileri belirlemeye karar verdiler. Emperyalist- Kapitalist sistemin senaryosu dışına çıkarak kendi geleceklerini kendi ellerine aldılar; üç kantonda emek ve demokrasi eksenli bir yönetimin günümüzde de kurulabileceğini dosta düşmana gösterdiler.

Kürt Özgürlük Mücadelesi önderliğinin yerinde ve zamanında aldığı devrimci tavır Rojova devrimin yolunu açtı. Rojova’da yaşayan tüm halkların kadınları ve erkekleri kendi kendilerini ortak yönetme yolunda önemli adımlar attılar. Rojova’daki hiçbir halk, hiçbir azınlık, hiçbir dini inanç, hiçbir cinsiyet kurulan komünal yaşamın yönetileni konumunda bırakılmadı. Ortak üretim, ortak paylaşım eşit ve özgür iradelerin hakim olduğu bir yaşam kuruldu. 

İşte bu yolun adı, ROJOVA DEVRİMİDİR!

Rojova devrimi emperyalist-kapitalist blokun ve bölge diktatörlerinin ezberini bozan bir adım oldu. Bu adımın diğer halklara örnek oluşturmaması, Küba devrimi gibi bölge ülkeleri ve diğer kıta halklarının özgürlük ve kendi kaderine sahip çıkma ışığı olmaması için bastırılmak ve yok edilmek istenmektedir.

IŞİD gibi El-Nusra gibi tarihsel hiçbir karşılığı olmayan, terörist olduğu kadar insanlığın yüz karası çetelerle devrim kesintiye uğratılmaya, boğulmaya çalışılmaktadır. Tam da bu noktada devrimci sorumluluk; Rojova Devrimini yaşatmak ve Filistin halkının mücadelesini destelemek, enternasyonalizm bayrağını yukarı kaldırmaktır.

Halkların kendi kaderlerini kendi özgür iradeleriyle belirlemeleri, özgür iradeleriyle birlikte yaşamalarının önü ancak enternasyonal dayanışma ruhunun hayata geçirilmesiyle sağlanabilir. Bu dayanışma, Ortadoğu halkları arasında Emperyalizme – Kapitalizme ve her türlü diktatörlüğe karşı “ORTADOĞU DEVRİMCİ ÇEMBERİ”nin yolunu açacaktır. Bu yol aynı zamanda EMEK VE ÖZGÜRLÜK CEPHESİ’nin adı olacaktır.
Bugün Rojova devrimine sahip çıkmak, Filistin halkının yanında yer almak CHE ye sahip çıkmaktır. Önder Mahir Çayan’a, Deniz Gezmiş’e, İbrahim Kaypakkaya’ya sahip çıkmaktır. Yine Haki Karer’e, Kemal Pir’e, Nuretin Gürateş’e, Atilla Ermutlu’ya, Tamer Arda’ya sahip çıkmaktır.

Bu anlayışla ilerici yurtsever, devrimci tüm birey ve kurumların Rojova devrimini yaşatmak-derinleştirmek ve aynı zamanda Filistin halkının mücadelesinin desteklenmesi için harekete geçmeleri gerektiğini düşünüyoruz. 

ROJVA DEVRİMİNİ SELAMLIYORUZ.
İKİ – ÜÇ DAHA FAZLA ROJOVA! 
YAŞASIN ORTADOĞU DEVRİMCİ ÇEMBERİ!

Hasan Şensoy, İbrahim Yirik, Muzaffer Başar, Battal Uğun, Veli Metin Ulu, Süleyman Sezer, Süleyman Biber, Yılmaz Bektaş