Aşağıdaki haber bugünkü Taraf gazetesinden alınmıştır. Türkiye, Suriye yönetiminden ülkede yaşayan Kürtlerin haklarının verilmesini istiyor. Hak dediği de sosyal ekonomik hak değil, vatandaşlık hakkı... Bazı kaynaklara göre Suriye'de vatandaşlıktan çıkarılan ve  kimliksiz ya da yabancı kimliğiyle ülkede kalmak zorunda bulunan Kürtlerin sayısı yaklaşık 400 bin kişi...

29 yıldır Suriye'de yaşayan ve bu ülkedeki Kürtlerin -başka haktan vazgeçtik- vatandaşlık hakları konusunda bile sesini çıkarmayan Suriye ajanı Mihrac Ural'a bir kere daha seslenelim:

Mihrac, kıpırda biraz! Hariçten gazel okumak ve Türkiye'deki Kürtlerin haklarını savunur görünmek kolay...

29 yıldır bulunduğun ülkedeki Kürtlerin hiç olmazsa vatandaşlık hakkını savunsana...



PKK’daki Suriyelilere ‘eve dönüş’ yolunun açılmasını isteyen Ankara’dan Şam’a: Kürtleri vatandaş yapın. Şam’ın vatandaşlık hakkı verilmeyen Kürtlere yönelik demokratik bir açılım yapmasını, Türkiye’deki Kürt açılımının başarısı için de elzem sayan Ankara, Suriye’de hiçbir belgesi olmayan 75 bin Kürdün vatandaşlığa alınmasını istiyor. Vatandaşlık sorunu çözülürse, ‘eve dönüş’e soğuk bakan iki bin Suriyeli militanın silah bırakması kolaylaşacak. Bağdat-Şam gerginliğini gidermek için yarın her iki başkente gidecek olan Dışişleri Bakanı Davutoğlu da konuyu gündeme getirebilir

PKK’nın dağdan indirilmesi için hazırlıklar yapan Ankara, örgütteki Suriyeli militanların durumu için de formül arıyor. Bağdat ve Şam’a yarın önemli bir ziyaret gerçekleştirecek olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun konuyu gündeme getirmesi bekleniyor.
Bağdat’ta geçen hafta düzenlenen kanlı saldırı, Irak ve Suriye’yi karşı karşıya getirince Ankara harekete geçti. Irak, saldırıdan Suriye’deki muhalifleri sorumlu tutarak Şam Büyükelçisini geri çağırmıştı. Suriye de buna karşılık Bağdat Büyükelçisini geri çekmişti. Davutoğlu, iki ülke arasında arabuluculuk yapmak amacıyla Bağdat’ta Irak Başbakanı Nuri El Maliki, Şam da ise Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad’la biraraya gelecek.

Şam yönetimi söz vermişti
Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun gündemi bununla sınırlı değil. Davutoğlu’nun, Maliki ve Esad’la yapacağı görüşmede PKK’nın tasfiyesi sürecinde özellikle Suriye kökenli militanların durumunu gündeme getirmesi bekleniyor. Taraf’ın edindiği bilgilere göre, Türkiye İçişleri Bakanlığı ile Şam yönetimi arasında bir süredir konuyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Davutoğlu ve Esad, gelişmeler hakkında karşılıklı bilgi alışverişinde bulunacakları kaydediliyor.
Başbakan Erdoğan da, 22 temmuzda Suriye’ye yaptığı ziyarette PKK içindeki Suriyeli militanların durumlarını gündeme getirmiş, Şam yönetiminden kanuni düzenlemelerin yapılmasını istemişti. Esad ise Erdoğan’a söz vermişti. Suriyeli militanlar için “Kuzey Irak’ta kalsınlar” formülü de tartışılıyor.

‘Eve dönüş’e soğuk bakıyorlar
PKK’nın üçte birini oluşturan ve örgüt içinde önemli bir güce sahip Suriyeli militanlar, “eve dönüş”e pek sıcak bakmıyor. Çünkü militanların büyük bir bölümü Suriye’de vatandaş statüsü tanınmayan Kürtlerden oluşuyor.
Uluslararası örgütlerin hazırladığı raporlara göre, Suriye’deki Kürtlerin sayısı bir buçuk milyondan fazla. Nüfusun çoğunluğu Türkiye’nin Güneydoğu sınırına yakın Kamışlı, Afrin ve Haseke gibi kentlerde toplanmış. Sadece Şam’da yaşayan Kürtlerin sayısı 100 bin civarında. 1962’de Suriye’deki birtakım toplumsal olayların ardından ülkedeki Kürtlerin yüzde 20’si vatandaşlıktan atıldı. Suriye yönetimi, yaklaşık 150 bine kadar ulaşan bu kitlenin Türkiye’den geldiğini öne sürüyor. Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü ise bu iddiayı reddediyor. İHİÖ’nün sayılarına göre Suriye’de 75 bin Kürt’ün hiçbir belgesi yok. 220 bin Kürt yabancı kimliği taşıyor, 120 kişi vatandaşlıktan çıkarılmış durumda.

Örgütün üçte biri Suriyeli
PKK’nın dağ kadrosunda yaklaşık olarak 2000 kadar Suriyeli bulunuyor. Çok sayıda Suriyeli, PKK’ya bağlı örgütlerde yönetici konumunda.
Örgütün silahlı kanadı Halk Savunma Güçleri’nin başında uzunca bir süre yer alan Dr. Bahoz Erdal kod adlı Hüseyin Fehman, Türkiye’deki birçok kanlı eylemin talimatını vermişti. Örgütün şiddet politikalarını yetersiz bulduğu için eleştiren Bahoz Erdal, daha sonra görevinden alınmıştı. Yerine yine Suriyeli bir isim olan ve daha ılımlı olduğu iddia edilen Nureddin Sofi getirilmişti.
Türkiye sınırları içinde ise PKK’nın en büyük silahlı grubunun başında da Afrinli Derviş kod adlı bir Suriyeli bulunmakta. Örgütün siyasi kanadında da çok sayıda Suriyeli etkili pozisyonlarda yer alıyor.