mihrac ural'ın organize işleri (2) Yazdır


Siyaset YASAKLI Mihrac Ural, Zihni Alan’ı(Yusuf) nasıl ve neden öldürttü?

 

 

Zihni Alan( Yusuf) 12 eylül 1980 darbesinden kısa süre sonra Suriye’ye çıkmış ve Mihrac Ural tarafından, 1992 tarihinde öldürülmeden iki sene öncesine  kadar, onunla beraber tüm sırlarını paylaşmış bir kişidir.

 

Zihni Alan(Yusuf) 1987 aralık ayı sonlarında yapılan THKP-C Acilciler 1.Kongresinde MK yedek üyesidir.

 

Orta-Dogu’da, arapca okuma yazmayı ögrenen tek kişidir. Uzun süre Acilcilerin Orta-dogu’daki bürokratik ilişkilerinde tercümanlık yapmış, bölgede bulunan devrimci örgütlerle ilişkileri de Acilciler adına kendisi yürütmüştür.

 

Ülkeden gelen yoldaşların siyasi eğitimleri konusunda sorumlu olmuştur.

 

Cemil Esad ile Mihrac Ural aracılıgıyla tanışmış ve bu kişinin güvenini kazanmıştır.

 

Mıhrac Ural’ın tüm ilşikierini bilen 3 kişiden birisidir ( Şerif ve Levent’le beraber

 

1980 ‘den 1990 tarihine kadar, Zihni Alan ile içtkleri su ayrı gitmeyen Mihac Ural’ın, bu tarihten sonra araları açılmış ve bu durum Zihni Alan’ın öldürülmesine neden olmuştur.

 

Zihni Alan öldürülmeden bir süre önce, Mihrac Ural ile Cemil Esad’ın da arasına ‘kara-kedi’ girmişti. 

Neden?

Mihrac Ural, Lazkiye’de  evinin arka tarafında bir benzin istasyonu almıştı (1989)  Benzin istasyonu çevresinde harabe evler ve dükkanlar bulunuyor ve benzin istasyonu iyi iş yapıyordu. Cemil Esad, burayı Mihrac Ural’dan almak ıstedi. Önce istasyonun çevresindeki harabe evleri ve iş yerlerini satın aldı, arkasından benzin istasyonunun kendısıne satılmasını istedı ve Mihrac’ın elinde aldı. Asıl amaç, Mıhrac’ın yavaş yavaş tasfiye edilmesiydi. Mihrac Ural,Cemil Esad’ın olanca desteğine rağmen Örgütü( Hatay Kurtuluş Örgütü) geliştirememişti, yanında bulunan ve her gün azalan militanları (Acil militanları) Hatay kurtuluş örgütü üyeleri olarak tanıtmasına ragmen, yanında kimsenin bulunmadıgı Cemil Esad’ın gözünde kaçmıyordu(!)  Bu  ve benzeri olaylar, Cemil Esad’ın Mihrac’a olan güvenini yitirmesine neden oluyordu.

 

Mihrac’ın yüzüne karşı, ‘’ sana istediğin her şeyi verdim, ama sen hiçbir ilerleme kaydedemedin. Verdiğim 25’in 23’ünü bitirdin’’diye şikayet ediyor ve PKK yı örnek gösteriyordu.

Bu nedenle ‘’ Hatay Kurtuluş Örgütü’’ sorumlulugundan alınarak siyaset yapması yasaklandı. Görevi, Zihni Alan’a devretti.

 

Mihrac Ural’ın  SİYASET YASAKLI olmasına karşın , TİCARET yapmasına izin verildi.

Siyaset yasaklı Mihrac Ural bu olay üzerine, daha önce Cemil Esad’a satmak zorunda kaldıgı benzin istasyonu yerine, başka bir yerde yenisini aldı.

 

Naim ve Sacit Kumlu’nun çalıştıgı benzin istasyonu yakınlarında aldıgı yenı benzinlik, eskisi gibi iş yapmadıgı için Naim ve Sacit’i taciz ederek onları orada uzaklaştırmak istedi.

 

Bu arada Türkiye’den gelen otobüsler’de kaçak olarak getirilen battaniye, yag, soba, sigara vb. eşyalar, Naim ve Sacit kanalıyla Suriye’de satılıyordu. Bu haberi alan Mihrac Ural, Bu kişilerin üzerinde baskı yaparak, battaniye ,soba yag ve sigara işinin kendisine devredilmesi istiyordu. Bir defasında Mihrac Ural yanında A.S. ile birlikte buraya baskın yaptı. Bir süre sonrada adamları  (Abusteyf, Haydar ve Şerif ) tarafından bizzat Sacit Kumlu’nun evine baskın düzenletti. Sacit’in evinde bulunan telefona bile el koymak istediler. Kendileri dışında hiç kimsenın Türkiye ile haberleşmesini istemiyorlardı. Baskın haberinin, Sacit’in Suriyeli ‘kayın biraderi’ tarafından duyulması üzerine,  Abusteyf  bu kişi tarafında yakalanarak tokatlandı.

 

’Mihrac Ural için herşey para’dır. Para için çignemeyecegi hiçbir ahlak kuralı yoktur. Türkiye’den Suriye’ye, sırtlarında deri ceket getiren kaçakçı’ların bile, deri ceketlerini çaldıgına bizzat tanıgım, kaldı ki bu kaçakcılar, gelirken yanlarında  bir kaç tane devrimci getiren insanlardı, bu adamları bile soydu’’ diye kouşmasını aralıksız sürdüren arkadaşın, isimlerini verdigi kimi insanlarla ilişki kurarak bu anlatılanları kendilerine aktarıp, onaylarını aldıktan sonra yazmaya karar verdik.

 

Siyaset yasaklı Mihrac Ural, paranın kokusunu aldıgı her yere burnunu sokmaya çalışırken, aynı zaman’da da, Yusuf ( Zihni Alan) ile  gizli bir ‘savaş’ halindeydi.

 

Mihrac Ural’ın, Cemil Esad’la arasının açılmasına karşın,  onun dışında başka  ilişkileri de vardı.

 

Eski  URUBA kadroları ve Baas partısı kurucuları ile de ilişkiliydi. Bu ilişki Babası tarafından kurulan daha eski ve köklü ilişkidir. Örnegin daha önce resimlerini yayınladıgımız.Suriye eski saglık bakanı ve URUBA kadrosundan Zeki el GAMİN ve Muhammed el ZARKA gıbı ilişkileri vasıtasıyla siyaset yasagını kaldırtmak ıstese de , Cemil Esad’la karşı karşıya gelmek istemeyen bu kişiler, bir süre bu olaya kulak asmazlar ve Mıhrac Ural’ı tamamen ezdirip tasfiye ettirmeseler de kızaga alınmasına da ses çıkartmamışlardır.

 

Mihrac Ural’a konan ‘siyaset yasagı’’ ile Zihni Alan’ın insiyatifi artmış, Cemil Esad ile ikili görüşmeler Yusuf’un insiyatifine girmiştir artık

 

ZİHNİ ALAN( YUSUF) ÖLDÜRÜLÜYOR.

 

Zihni Alan ile Mihrac Ural arasındaki iplerin gerilmesine, HAYDAR YILMAZ olayı da eklenmelidir.

 

1989 tarihinde hapisten kaçarak Yunanistana gelen Haydar Yılmaz’ın, Yunanistan’da olduğu haberi üzerine örgüt içersinde yeni bir huzursuzluk başgöstermiştir.

 

Yusuf, Haydar’dan gelen haberlerin iyi olmadığını Haydar’ın bacaklarında rahatsız olması nedeniyle yardım edilmesi konusunda israrlı olurken, Mihrac Ural bu konuya sıcak bakmamış ve ‘’ Ne yapacagı belli olmaz, bu adama dikkat etmek lazım’’ diye meseleyi geçiştirmek ve Haydar hakkında ‘kuşku’’ yaratarak onu gözden düşürme yoluna gitmiştir.

 

Libya sorumlusu ve MK yedek üyesi Sami’nin daha önce kaçırılarak öldürülmesi ve öldürülmeden  önce elinden zorla alınan Yusuf hakkında karalayıcı ‘iftira’lar bu dönem de, saga sola yollanmakta ve Yusuf’un  HAİN oldugu ve cezalandırılacagı konusunda yogun bir kampanya zaten bulunuyordu.

 

Karşılıklı sürtüşmelerin iyice yogunlaştıgı aynı dönemde, Yusuf Fransa’ya gelmişti ve elinde bulunan ‘’belgeleri’’ göstererek Mihrac Ural’ın ihanetlerini sıralıyordu.Yusuf, Fransa’da konuştugu herkes tarafından Suriye’ye dönmemesi konusunda uyarılmasına ragmen dönmüştür.

 

Fransa’dan Suriye’ye dönüşünden kısa bir süre sonra, Cemil Esad’a telefon ederek randevu istemiş ve kararlaştırılan gün ve saatte randevuya giderken yolda önü kesilerek kurşunlanarak katledilmiştir.

 

Yusuf( ZihniAlan) un Cemil Esad ile olan randevu saati, Cemil Esad’ın randevularını organize eden ABU FUVAZ tarafından Mihrac Ural’a bildirilmiş ve bu bilgi üzerine Yusuf’un gidecegi yola pusu kurulmuştur.

 

Abu FUVAZ, Uzun süre Mihrac Ural’ın Eroin ticaretinde aracılık-ayakçılık yaptıgı kişileri Cemil Esad’ın arabasıyla istenilen yere güvenlik içinde götürüp getiren kişidir. Abu FUVAZ, Eroin ticaretinde Mihrac Ural’dan pay aldıgı için, Mıhrac Ural tarafından daha önce zaten ‘’satın ‘’ alınmıştı.

 

ZİHNİ ALAN (YUSUF) ÖLDÜRÜLDÜKTEN SONRA NE OLDU?

 

Zihni Alan’ı, Süleyman’ın kullandıgı araba’da, arkada oturan döşemeci Sami öldürmüştür. ( Süleyman ve Döşemeci Sami, 1 Kongre döneminde Suriye’de bulunan tüm yoldaşlar tarafından tanınan kişilerdir)

Burada önemli bir ayrıntıyı da belirtkem gerekiyor. Döşemeci Sami Zihni ALAN(Yusuf) ı öldürmeye Şantajla ‘mecbur’ edilmiştir.

 

Olaydan kısa bir süre önce, döşemeci Sami, burada yazmak istemedigimiz ahlaki bir nedenle ‘’suç üstü’’ yapılarak uygunsuz bir halde yakalanmıştır(!) Döşemeci Sami bu vesileyle  cezalı iken, Yusuf’un ‘’işini bitirme’’karşılıgında serbest bırakılacagı sözü verilerek ‘ikna’ edilmiştir. ( Bu pazarlıgı yapan Mihrac Ural’dır)

 

Yusuf öldürüldükten sonra, Mihrac Ural ve döşemeci Sami kaçmış,

Levent, Şerif ve Haydar,  Cemil Esad tarafından yakalanarak tutuklanmış ve 15 gün sorguya çekilmişlerdir.

15 gün sonra serbest kalan Haydar, Mihrac Ural ile tüm ilişkisini keserek ‘’kayınvalidesi’ nin evine yerleşmiştir. Daha sonra yapılan tehdit ve gözdagına ragmen izini kaybettirerek tüm ilişkisini kesmiştir.

Levent, sıkı bir sorgudan sonra Mihrac Ural’a konulan siyaset yasagına,  bir kez daha ve kesinlikle uyulacagı(!) sözünü ( Mihrac Ural adına ) vererek serbest kalmıştır.

Mihrac Ural ise heryerde aranmaktadır.

 

 

BABA , (ZEKİ EL KASIM URAL)  SURİYE’DE...

 

Mihrac Ural’ın babası, 1930’lu  yılların URUBA hareketi kadrosundan ZEKİ EL KASIM URAL , ogul Mihrac URAL’ın arandıgı haberi üzerine Suriye’ye gelerek, Önce 1930 dan beri tanıdıgı URUBA Kadrosu’ndan arkadaşlarını ziyaret etmiştir. Bu kişilerin daha önce bu site’de resimlerini yayınlamıştık. Bunlar Eski saglık bakanı  VEHİB EL GAMİN ve Baas partisi kurucu ve ideologlarından, Mihrac Ural’ın ‘’üstad’ım diye ‘feyz’ aldıgını söyledigi MUHAMMED EL ZARKA’dır.

 

Baba, ZEKİ EL KASIM URAL  daha sonra yanına LEVENT’i de alarak CEMİL ESAD’ı ziyaret(!) etmiştir.  Bu görüşme sırasında Baba Ural, Cemil Esad’a , oglu Mihrac Ural tarafından öldürtülen ZİHNİ ALAN(Yusuf) un Türkiye’deki ailesine ‘’KAN PARASI’’ vermek suretiyle anlaştıklarını(!) ve hiç bir sorun kalmadıgı, bu bakımdan oglu Mihrac Ural’ın aranmamasını ‘rica’ etmiştir.

Bu ziyaret sırasında, Cemil Esad, ’’Mademki kan parası vererek aile ile anlaştınız o halde benim için de bu mesele kapanmıştır’’ diyerek olayı bitirmiştir.

 

Mihrac Ural Suriye’de kalmaya devam edecek, siyaset yapmayacak sadece ticaretle ugraşacaktır. Levent ve Baba Ural bir kez daha bu sözü, Mihrac Ural adına Cemil Esad’a vererek toplantıyı terketmişlerdir.

 

Cemil Esad tarafından ‘affedilen’’ Mihrac Ural, herşeye ragmen Cemil Esad’ın ölümüne kadar ortalıkta dolaşmamaya özellikle dikkat etmiştir.

Kendisini, Acilci olarak lanse etmeye devam eden Mihrac Ural’ın bu tür ilişkileri, Örgütsel tarihimizin onurlu geçmişi açısından tam bir utanç vesilesidir.

 

’Kimin eli’nin kimin cebinde’’ oldugu bilinmeyen Orta-Dogu’nun siyaset sahnesinde, yabancı servislerin ayakları altında, onların oyuncagı durumuna düşmüş ve birkaç bin dolar karşılıgı onursuz bir yaşamı seçmiş Mihrac Ural ve iki kişilik çetesi, acilciler adını kullanarak bu ismi kirletmeye devam ediyor,suç’larının artmasında sakınca görmüyorlar

 

Silah ,Esrar- Eroin ticareti, Mütaahitlik, Gazino patronlugu hayalleri, yazlık-kışlık villalar, köy satın almaya kalkma, pansiyonculuk ve hırsızlık.....

 

Ve bütün bunlardan sonra SİYASET(!) öylemi...?

 

Siyaset soytarılıgı, bütün bu pislikleri kapatabilir mi dersiniz?

 

Kapatabilecegini iddia eden ahmak var mı?

Mehmetcik Mehmet Yavuz’u saymıyoruz. Onu çok iyi tanıyoruz artık. Mersinden kamyoncu iş adamlarını Basid’e götürüp Mihrac Ural’ın masasında yemek yedirterek yaptıgı yalakalıklarına o iş adamları da inanmıyorlar artık.

Devrimci katili, Örgüt hırsızı, eroin kaçakcısı bir gizli servisler elemanı MİHRAC URAL’ın igrenç ilişkileri ve pis yüzü ortaya çıkıyor, çıkartıyoruz. Mihrac Ural’ı çırılçıplak soymaya devam edecegiz.

 

İbrahim Yalçın

Haydar Yılmaz.